Hukuk Yazıları

İŞÇİ - İŞVEREN UYUŞMAZLIKLARINDA ZORUNLU ARABULUCULUK

İşçi-İşveren Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk yoluna başvuru yakın zamanda dava şartı halini alarak zorunlu hale getirilecektir.

Bununla ilgili kanun tasarısı Meclis komisyonlarında görüşülmektedir.

İş Kanunu’nda yapılması öngörülen değişikliğe göre ; Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olacaktır. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderecektir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilecektir. Kanun tasarısında Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde ise herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir denilmektedir.

 

ARABULUCULUĞA BAŞVURU ZORUNLULUĞU OLMAYAN HALLER:

Tasarının 3. Maddesinin 3. Fıkrasında : “İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili rücu davaları hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” denilmek sureti ile bu konularda Arabulucuya başvurunun zorunlu olmadığı belirtilmiştir.

Bu durumda iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına yakalanan ve bu konularda dava açmak isteyen işçi veya bu konularda rücu davası açacaklar, doğrudan iş mahkemelerine başvurarak dava açabileceklerdir. 

 

ARABULUCULUĞA NASIL BAŞVURULUR ?

Arabuluculuğa başvurmak isteyen taraf, karşı tarafın, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna giderek arabulucuya başvurmak istediğini belirtebilir. Arabuluculuk bürosu bulunmayan adliyelerde ise görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne başvuruda bulunulabilecektir.

Başvuru üzerine görevli tarafından tarafların kimlik ve iletişim bilgileri alınarak sisteme işlenecektir.

Taraflar, sisteme kayıtlı arabulucular arasından kendileri bir arabulucu seçebilecekleri gibi Arabuluculuk Merkezleri tarafından arabulucu görevlendirilmesini de isteyebilirler.

Taraflarca veya ilgili sisteme kayıtlı arabulucular arasından seçilen arabulucuya tarafların iletişim bilgileri büro tarafından verilir. Tarafların bilgilerini alan arabulucu, elindeki bilgiler itibarıyla her türlü iletişim vasıtasını kullanarak görevlendirme konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder. Bilgilendirme ve davete ilişkin işlemlerini belgeye bağlar.

 

ARABULUCUYA BAŞVURDUK AMA UZALAŞAMADIK, HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRELER VEYA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ İŞLER Mİ?

Gerek işçi-işveren uyuşmazlıklarında ön görülen “Zorunlu Arabuluculukta” gerekse ihtiyari arabuluculukta, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından, son tutanağın düzenlendiği tarihe

kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.

Örneğin işe iade davası için öngörülen 1 aylık hak düşürücü süre, arabuluculuk bürosuna başvurulduğu tarihte duracak ve tarafların uzlaşamaması halinde son tutanağın arabulucu tarafça düzenlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacaktır.

 

KANUNU DOLANMAK İÇİN ARABULUCULUĞA BAŞVURUP İLK TOPLANTIYA KATILMADAN SÜRECİ SONLANDIRABİLİR MİYİZ? DAVETE RAĞMEN İLK TOPLANTIYA GİTMEYEREK SÜRECİ SONLANDIRAMAZ MIYIZ?

Taraflardan birinin kanunu dolanmak amacıyla Zorunlu Arabuluculuk faaliyetinin işlevsiz hale getirmesinin önüne geçebilmek amacıyla kanun koyucu: “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” hükmünü tasarıya eklemiştir.

Bu madde ile zorunlu arabuluculuk sürecinin daha etkin şekilde kullanılması ve tarafların kötü niyetli davranarak süreci işlevsiz hale getirmelerinin önüne geçilmek istenilmiştir.

 

ARABULUCUYA BAŞVURDUM AMA HAKLARIMI BİLMİYORUM, HAK KAYBINA UĞRAR MIYIM?

İşçi-İşveren uyuşmazlıklarında, şüphesiz ki işçi tarafı işveren taraftan daha güçsüz durumdadır. Hem işini kaybetmiş hem de bu zor durumda hak aramak durumunda kalmıştır.

Kanun tasarısında: “Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilirler. İşverenin yazılı belgeyle yetkilendirdiği çalışanı da görüşmelerde işvereni temsil edebilir.” hükmü yer almaktadır. Gerek bu hüküm gerekse Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu uyarınca taraflar arabulucuya avukatları aracılığıyla da başvurabilecek veya toplantılarda avukatları aracılığı ile de temsil edilebileceklerdir.

Bu durumda taraflar arasındaki eşitliğin korunması adına işçi tarafın arabuluculuk sürecinde bir avukattan yardım alması da tavsiye edilmektedir. Ancak seçilecek avukatın arabuluculuk süreçleri hakkında bilgi sahibi olması ve müvekkilinin hakkını korurken uyuşmazlığın da en kısa sürede çözülerek müvekkilinin haklarına kavuşması konusunda azami özeni göstermesi gereği de avukat seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlardandır. Aksi halde maalesef arabuluculuk süreci sonuçsuz bırakılarak uyuşmazlık mahkemeye taşınmakta, bu da işçinin haklarına kavuşma sürecini uzatmaktadır.

Arabuluculuk süreci içerisinde veya arabulucuya başvurmadan önce tarafların uyuşmazlık konusunda bilirkişiye başvurması da mümkündür. Ancak işçi-işveren uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk sürecinin 3 haftalık ve zorunlu hallerde ek 1 haftalık süreyle toplam 4 hafta içerisinde çözümlenmesi gerektiği de unutulmamalıdır.  Sürecin sağlıklı ve etkin şekilde işletilebilmesi adına bilirkişi raporunun arabuluculuğa başvurulmadan önce alınmasında yarar vardır.

Bilirkişiye başvurulması halinde şüphesiz ki işçi hak ettiği tutarlar konusunda daha çok bilgi sahibi olacak ve arabuluculuk sürecinde hak kaybına uğramasının önüne geçilmiş olacaktır.

Esasen taraflar arasında eşitlik ilkesi gereği, arabulucu taraflardan birisinin diğerine göre nispetsiz şekilde hak kaybına uğradığını anladığı anda hak kaybına uğrayan tarafın hakları konusunda bilgi sahibi olup olmadığı, isterse bir bilirkişiye başvurabileceğini hatırlatması da mümkündür.

Görüleceği üzere, işçi-işveren uyuşmazlıklarında, işverenden daha zor durumda bulunan işçinin hak kaybına uğramasının önüne geçilmesi adına avukata ve bilirkişiye başvurması konusunda herhangi bir engel bulunmamaktadır.

Arabuluculuk kurumu, etkin ve etik değerlere bağlı kalınarak kullanıldığı takdirde işçinin hak kaybına uğramadan, tabi kazan kazan ilkesi de gözetilerek, kısa sürede haklarına kavuşmasını sağlayacaktır. 24.06.2017

Av. Arb. Burak ERBEK

 

Kaynak ve Yararlı Linkler:

İş Kanunu Tasarısı :

http://www.adalet.gov.tr/Tasarilar/imk_gerekceli_duz_metin.pdf

Hukuk Uyuşmazlıklarında Ara Buluculuk Kanunu :

http://www.adb.adalet.gov.tr/Sayfalar/Teskilat/mevzuat/kanun.html